30 Aralık 2011 Cuma

2012



2012 ‘ de

Sevdiğim  her  kim varsa, kendim de dahil






Sağlığı iyi olsun.
Kalbi ritmini çalsın. Yanakları kiraz pembesi, dudakları bal olsun. Teni sıcak kalsın, enerjisi dışına taşsın. Ciğerlerinden nefes, midesinden gurultu, bacaklarından güç eksik olmasın. Kanı bol olsun, damarlarında dönüp dönüp dolaşsın. 





Sevdikleriyle birarada olsun.  

 Kolu kollarına değsin, gözü gözlerinin içine baksın. Lafları birbiriyle başlasın. Nesi varsa, bölüşücek biri olsun; nesi yoksa, bulup getiricek biri olsun. Bu birileri az ama öz olsun. Bazıları dünyada tek olsun. Sevgisinin tamamını harcasın. Harcasın ki, ona büyük bir miras kalsın.






Sevmekten bıkıp usanmayacağı biri olsun.  


 Onun yeri ayrı olsun. Onu soysun, başucuna koysun ama yalan uydurmasın. O herşeyine, her haline tek tanık olsun. Bir hareketiyle güldüren, bir hareketiyle ağlatan olsun. Duyguların hepsi onda olsun. Kalbi buna teslim olsun. Bütün şarkılar onu anlatsın. Aşık olsun, sırılsıklam olsun. Kurumasın. 




 Yapmaktan bıkıp usanmayacağı bir işi olsun.  

  Başarının gerçek adının bu olduğunu unutmasın. İbadet eder gibi, bu keşfini hergün yeniden kutlar gibi, onu yapıp dursun. Yaptıkça daha iyi yaptığını görsün. Daha iyi yaptıkça bunu başkaları da görsün. O başkalarının bunu gördüğünü, dış gözüyle görsün, iç gözüyle işine baksın. 







Neşesi bol olsun. 
Kendini mutlu etsin, durduk yere neşelenmek nedir bilsin. İçinde birşey durup durup zıplasın. Duydukları, gördükleri onu gıdıklasın, kahkaha attırsın. Gürültü çıkarsın. Saçma şeyler söylesin. Çocuklukta en şımardığı ana, sık sık gidip gelsin. Nereye gidip geldiği bilinmesin. 







Değiştirmek istedikleri değişsin.
İçte ve dışta, iyi günde ve kötü günde tadilat yapsın. Eskilerini atsın, ruhunu havalandırsın. Kapıda hep kamyonu dursun. Dilediği yere taşınsın. Kendinden taşınmak isterse, içindeki güç, dışındaki sevgi ona yardımcı olsun. Bileği, bütün alışkanlıklarıyla, bağımlılıklarıyla güreşsin. 




Birşey ona sürpriz olsun.  


  Günlerinden birgünü, bir pakete sarılı olsun. Açılınca, içinden hiç beklemediği güzel bir haber çıksın. Bu gün üçyüzaltmışbeş'ten herhangi biri olsun. Öylesine bir pazartesi, arkaya kavuşturduğu ellerinde, unutulmaz bir salı saklasın. Öyle tahmini mümkün olmayan birşey olsun ki bu, hayatın zekasını anlatsın. 



Bir hayali gerçek olsun.  

 Bir hayale gözünü yumsun. Peşinden koşup, onu sobelesin. Hayalini kendinden saklamasın. Bir çizgi filmde olduğunu, herşeyin mümkün olduğunu unutmasın.







Sevdiklerinizle mutlu bir yıl geçirin..
Dualarınız gerçek olsun yüreğinizden sevgi ve huzur, yüzünüzden gülümseme eksik olmasın..
Mutlu yıllar !..
Mahmurprenses J


27 Aralık 2011 Salı

mutlu yıllar rengiaheng

http://rengiaheng.blogspot.com/2011/12/evet-her-cekilse-katlrm-da-ben-de.html#comment-form

zordur yakıştırmak , takıştırmak

Kadınlar için hayatta 2 zor soru vardır. 1. Bugün ne yemek pişirsem.  2. Bugün ne giysem. Hayatımızda ki her gün bu iki soruya cevap arar buluruz. Bulunca da  dünyalar bizim olur  garip bi sevinç yaşarız.  Dolabımız ağzına kadar tıka basa dolu da olsa mutlaka giyecek birşeyimiz yoktur. Yani en azından benim böyle  :)  Hadi yakıştıralım, takıştıralım ...















23 Aralık 2011 Cuma

hediye varr gezenti cimcime' den :)

http://gezenticimcime.blogspot.com/2011/12/hediyelerim-var.html

güzel bi kampanya

http://masumkedi87.blogspot.com/2011/12/futon-mobilya-yeni-yl-kampanyamz.html

böyle pembe bi koltuk  hobi odama çok yakışır

Hadi kapılarımızı renklendirelim






                                                          
 


 












  Benim kapı süsüm  işte bu
Taşınma telaşı yüzünden kendim yapamayacağım için hazır bir kapı süsü almayı tercih ettim. Görünce aşık oldum :) Öyle yeni yıl olduğundan filan değil. Ne zamandır istiyordum.  Koçtaş' ta  bu şeker gibi süsü bulabilirsiniz.  Daha değişik renkleri de var.  Ama eminim ki marifetli blog hanımları süslerini kendileri yapmıştır mutlaka :)  Henüz yapmayanlarada fikir verebilir.

22 Aralık 2011 Perşembe

Ortak payda

İstanbul + Fotoğraf
_______________

Aşk


Dün eşimin imza günü için Koç Üniversitesinin içindeki Sevgi Gönül Kültür merkezindeydik.  Kitapları düzenlerken  kulağıma  hoş melodiler geliyordu. Az sonra verilecek konser için prova yapılıyordu.  İşim bittikten sonra yarım saatlik boş vaktimi değerlendirmek istedim. Bina çok güzeldi  biraz keşfe çıktım  keşke böyle kültür merkezleri daha da artsa sanatla ruhumuzu doyursak diye düşünürken koridorun başında donakaldım. Ara Güler'in fotoğraf sergisi. Kalbim hızla çarpmaya başladı. Daha önce internette defalarca gördüğüm fotoğraflara daha yakından bakıp dalıp gittim.  Beni bıraksalar saatlerce orda kalabilirdim. Fotoğrafları tek tek inceledim . İnsanların yüzlerini, duygularını, kompozisyonu, ışığı  içime doldurdum durdum.  Fotoğraflar sanki benimle konuşuyorlardı  bazıları ise konuşmak ne kelime adeta çığlık çığlığa bağırıyordu.  İstanbul' un eski insanlarına, mahallelerine , aşklarına, sevinçlerine, duygularına ortak oldum.  İstanbul ve fotoğraf ortak paydada buluşmuşlardı  başka türlü tarif edilemezdi  Aşk. Bu karmaşık duygularla Yücel Arzen' in  o çok sevdiğim şarkısını dökülüverdi dudaklarımdan,


Ulan İstanbul
Hiç mi sevmedin beni
Kaç gece uykusuz bıraktım
Kaç gece ağlattım anamı, sevdiğimi
Sokaklarına sor İstanbul
Yağmurlu taş kaldırımlarına
Şimdi söndür bütün ışıklarını
Söndür bütün umutlarını
Seni yaşlı cadaloz Bir daha gelirsem bırakmam seni
Gidersem bir daha geri dönmem'

Alacağın olsun İstanbul beni değil kendini vur
Gözlerimde kanlı bulut yar yar yar yar gitme dur!





Hadi birlikte gezelim sergiyi



















Büyük ustanın önünde saygıyla eğiliyorum. İyiki varsın Ara Güler.